Kalp hastalıklarının birçok formunda olduğu gibi aort kapak hastalığının da cerrahi yöntemlere ihtiyaç olup olmadığını belirleyen farklı dereceleri veya seviyeleri vardır. Hafif ve orta derecedeki aort stenozu ya da aort regürjitasyonu genellikle ameliyat gerektirmez. Ancak eğer hastada ciddi boyutta kapak hastalığı mevcutsa sıklıkla kapak onarımı veya değişimi önerilir. Bu noktada aort kapak değişimi ameliyatı öncesinde tüm hastaların semptomları göstermediğini vurgulamak gerekir. Hastalar asemptomatik olmasına karşın yine de ciddi aort kapak hastalığından mustarip olabilirler. Tam da bu sebepten dolayı aort kapak hastalığı teşhisi konan veya küçük de olsa bir kalp hırıltısı duyulan hastaların hepsi düzenli çekilen elektrokardiyogramlar vasıtasıyla izlenmelidir.
Vaktinde gerçekleştirilmeyen bir ameliyat hastanın kalbinde ciddi komplikasyonlar ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bunlar arasında en önde geleni konjestif kalp yetmezliği ile sonuçlanan kalp kası büyümesidir. Kalbe kan akışını kontrol eden kapak kanatçıklarının ciddi şekilde kaklsifikasyonu da aort kapak değişimi ameliyatı gerektirebilir. Nihai olarak, biküspid aort kapağı olarak bilinen konjenital defekt sonucunda da aort kapak değişimi gerekli olabilir.