Kefil olduğu borç yüzünden arandığını hastaneye yatırıldığında anlayan 75 yaşındaki Ahmet Sarıkaya, “kaçmaması için” kapısında bekleyen polislerin gözetiminde kalp ameliyatı geçirdi
Lüleburgazlı Ahmet Cevat Sarıkaya’ya (75) gözaltında kalp ameliyatı yapıldı. Taşlaşan kalbine tıp tarihinin en zorlu operasyonu uygulanırken Sarıkaya’yı ameliyathane kapısında polisler bekledi, yoğun bakımda gözetim altında tutuldu, hastaneden taburcu olduğu gün serbest kaldı. Sarıkaya, 27 yıl un fabrikasında çalışıp, emekli oldu. Üç çocuğu vardı. Emekli aylığı ile geçimini sürdürüyordu. Çocuklarından biri işi nedeniyle babasına bir kâğıt imzalattı ancak ne olduğunu yeterince açıklamadı. O gün Ahmet Cevat Sarıkaya 5 milyarlık bir borca kefil oluyordu. Sarıkaya, “Gerçi ne olduğunu bilsem yine imzalardım, sonuçta o benim çocuğumdu” diyor. Bu olaydan iki ay sonra mide yanması şikâyeti ile gece yarısı hastaneye kaldırıldı. Lüleburgaz Devlet Hastanesi’nde 4 gün yoğun bakımda kaldı. Kalp krizi geçirdiği anlaşıldı. O güne kadar doktor yüzü bilmeyen Sarıkaya oradan Edirne Tıp Fakültesi’ne götürülüp anjiyoya alındı. Raporlar kesindi, acilen ameliyat olması gerekiyordu. 4 kalp damarının birden tıkandığı görülüyordu.
YOĞUN BAKIMDA YAKALANDI
Ameliyat için çocukları İstanbul’a getirme kararı aldılar. Medical Park Göztepe’ye yatırıldı. Ancak o sırada SGK kayıtlarından polis tarafından arandığı anlaşıldı. Hastanenin yoğun bakımına alınırken, polisler onu yakalamak için hastaneye geldi. Hayatında daha önce hiç ameliyathane yüzü bilmeyen, polisle hiç sorunu olmayan Ahmet Cevat Sarıkaya ameliyat öncesi yoğun bakıma alınırken, polisler de kapısında beklemeye başladı. 5 milyarlık borca kefil olduğu ve ödemediği için gözaltı süresinin başladığı anlaşıldı. Bunu o sırada kendinde olmadığı için yalnızca yakınları öğrenebildi. Doktorlar, “Bu sırada kaçmasına imkân yok, hasta kötü durumda” deseler bile polis prosedüre uyarak hastayı kontrol altına aldı.
‘HEMŞİRELERDEN UTANDIM’
Ameliyat günü bile kapısında polis bekledi. Ve polis gözetiminde operasyon başladı. Dörtlü by-pass için ameliyata başlayan doktorlar kalbin tümünün taş haline geldiğini, canlılığını kaybettiğini gördü. Bu tip kalplere “porselen kalp” adı veriliyordu. Tıp dilinde “tector” denen bu ameliyatlarının çoğu başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Doktorlar bu durumda hastalarını kalbi katılaştığı için hiç müdahale etmeden kapatmayı tercih ediyorlardı. Ancak çalışır durumdaki kalbe ilk kez değişik bir teknik uygulama kararı alındı ve yeni bir yol açıldı. Tıp tarihine geçecek bu zorlu operasyon sırasında polisin başında beklediği Ahmet Cevat Sarıkaya, olanları ancak kendine gelince öğrenebildi. Duruma çok üzülen yakınları, 5 milyarlık borcu ödemek için büyük uğraş verdi. Ahmet Cevat Sarıkaya, “Bütün bu olanlara sevineyim mi, üzüleyim mi anlamadım. Mucize eseri kurtulmuşum ama hayatımda bu mucize gerçekleşirken ilk kez gözaltında tutuldum. Hastanede doktorlardan, hemşirelerden utandım” dedi. Yoğun bakımda geçirdiği 10 gün içinde polis başında beklemeyi sürdürmüş. 10 gün sonunda taburcu olacağı gün paranın ödenmesi üzerine Ahmet Cevat Sarıkaya gözaltından kurtulmuş ve bu özel operasyonu geçiren kişi olarak literatüre adını yazdırmaya hazırlanıyor.
‘Beş saniyede karar verdik’
Prof. Dr. Melih Hulusi Us / Medical Park Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı: Bu kalplere biz “porselen kalp” diyoruz. Bu ameliyatlar son derece nadir yapılır. Kalp açılmadan porselen kalp olduğu tetkiklerle belirlenemez. Bu nedenle bu hastaların kalbi açılır ve sonra kapatılır, hiçbir şey yapılmadığında bu doktordan hesap sorulamaz çünkü riskli ameliyatlardır. Biz de açtığımızda taşlaşmış bir kalple karşılaştık. Yeni yöntemi denemeye beş saniye içinde karar vermemiz gerekiyordu. Çalışır kalbe ayrı bir yol açtık. Atardamara yeni yollar ekledik. Koldan ve göğüsten aldığımız parçalarla by-pass yaptık.