Archives

bypass ameliyatı

Bypass Ameliyatı Başarı oranı

Kalp bypass ameliyatları ciddi ancak nispeten güvenlidir. Cerrahlar her yıl yüzbinlerce kalp bypass ameliyatı gerçekleştirmekte ve ameliyatı geçirenlerin çoğu uzun süreli ilaç kullanmaya ihtiyaç duymadan semptomlarından kurtulmaktadır. Kalp hastalığı ne kadar şiddetli olursa, komplikasyon riski de o kadar yüksek olur. Bununla birlikte, ölüm oranı düşüktür ve bir rapora göre, kalp bypass ameliyatı geçirenlerin sadece yüzde 2 – 3’ü ameliyat sonucu ölüyor.

Bypass Ameliyatı İyileşme Süresi

Uyandıktan sonra, kişi nefes almasına yardımcı olan boğazından aşağı doğru bir tüp alacaktır. Kendini garip ve rahatsız hissedecek, ancak gerekli. Genellikle, doktor 24 saat sonra tüpü çıkarır. Ortalama olarak, bir kişi ameliyattan sonra yaklaşık bir hafta hastanede kalır. Acı ve gece terlemesi yaşamak normaldir ve akciğerlerde sıvı olması muhtemeldir, bu yüzden insanlar iyi bir öksürük beklemelidir. İnsanlar genellikle doktor solunum tüpünü çıkardıktan hemen sonra yemeye başlar ve hareket eder. Yaygın ameliyat sonrası ilaçlar tipik olarak kan pıhtılarının önlenmesine yardımcı olan trombosit inhibitörleri olarak adlandırılan ilaçları içerir.

Bypass (Baypas) Ameliyatı

Kalp bypass (baypas) ameliyatı yetişkinlerde yapılan en yaygın kalp ameliyatı türüdür. Doktorlar, kanı kalp kaslarına taşıyan bir veya daha fazla kan damarı kısmen tıkandığında kalp bypass ameliyatını önermektedir.

Kalp bypass (baypas) cerrahisi, önemli miktarda hazırlık ve iyileşme süresi içeren karmaşık bir işlemdir. Bazen birileri acil kalp bypass ameliyatı geçirmelidir, ancak çoğu zaman ameliyat planlanır. Kalp bypass ameliyatı, kalp krizi ve ölüm riskini azaltan nispeten güvenli ve etkili bir işlemdir. İşlem ayrıca göğüs ağrısı gibi koroner arter hastalığı semptomlarını da kolaylaştırabilir.

Bypass ameliyatı nedir? Nasıl yapılır?

Bypass ameliyatı, bir atardamarda meydana gelen tıkanma sonucu kan dolaşımının sağlıklı bir şekilde yapılamaması ve bu tıkanma nedeniyle meydana gelen daralmanın “köprüleme” mantığıyla çözülmesidir. Kelime anlamı olarak da “köprüleme” anlamı taşıyan bypass ameliyatı, özellikle son yıllarda ciddi oranda artış göstermektedir. Kalp ve koroner rahatsızlıkları tetikleyen beslenme alışkanlıları ve egzersiz alışkanlıkları son yıllarda gündelik hayatın otomatikleşmesi nedeniyle tamamen sağlıksız bir düzene oturmuş durumda. Günlük hayatta alışkanlık hâline gelen “pratik şeyler” kalp ve koroner rahatsızlıkların en temel düşmanı. Merdiven yerine asansöre binmek, yürüyüş mesafesini araçla gitmek, egzersiz yapmamak vs.

Son yıllarda her ne kadar genişleyen tıbbi teknoloji sayesinde olsa da bypass ameliyatı yaş aralığı bebek yaşlara kadar gerilemiş durumda. Sağlıksız beslenme, hormonal gıdalar ve hava kirliliği gibi birçok çevresel ve kronik etkenler bir araya geldiğinde sağlığımızı tehdit eden unsurlar, bypass ameliyatının son yıllarda geniş yaş aralığı ve çevreye yayılmasına neden oldu. Her ne kadar gelişen teknolojiyle birlikte basit bir cerrahi işlem olarak kabul edilse de, tıkanan damarların yapısı ve damarlarda meydana gelen daralmalar, ameliyatı ve sonrasını doğrudan etkilemektedir. Bu durum alanında yapılan incelemeler sonrası ülkemizde son yıllarda ciddi ölçüde artış gösteren önemli hastalıklar arasında yer alıyor. Genetik yatkınlıkların yanı sıra yoğun stres altındaki kişilerde sıkça görülmeye başlanan bypass ameliyat ihtiyacı, genellikle düzensiz ve sağlıksız beslenme, yoğun stres, egzersiz eksikliği gibi etkilere dayanıyor. Peki, bypass ameliyatı için herhangi bir yaş kriteri var mıdır? Bu durum gelişen tıbbi teknolojiyle birlikte neredeyse bebek yaşlardan ileri yaş hastalara kadar genişlemiş bir skalada. Fakat artık bypass ameliyatında esas olan kriter, hastanın yaş kriteri değil, bypass ameliyatına ihtiyaç duyulan etkenler. Bypass ameliyatı yapılmadan tedavi edilebilecek durumlarda hekimler mümkün olduğunca alternatif yollara başvurmaktadırlar.

Öte yandan son yıllarda gelişen teknolojinin yanı sıra bu alanda uzmanlaşan hekimlerimiz de bypass ameliyatı konusunda oldukça başarılı sonuçlar elde ediyorlar. Fakat bypass ameliyatında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de birtakım risk grupları mevcut. İlk olarak hastanın yaş, cinsiyet ve ameliyat ihtiyacını doğuran rahatsızlığı gibi kriterleri dikkate alınırken, ikinci aşamada hastanın sahip olduğu diğer hastalıklar incelemeye alınıyor. Genellikle şeker hastaları, obez hastalar, hayatî organlarda (akciğer, böbrek gibi) herhangi bir eksiklik ya da hastalık olup olmadığı ve daha önce kalple ilgili herhangi bir hastalık geçirip geçirmediği, hastanın bypass ameliyatı için risk sınıfında olup olmadığını belirleyen en önemli etkenler. Bununla beraber belirli bir yaşın üstündeki hastalar ki genellikle 70 yaş üzeri olarak kabul edilir, risk sınıfına alınmaktadır. Bu durum, genellikle bu yaşlarda gerçekleştirilen birçok ameliyatın risk taşımasıyla bağlantılı olsa da, kalp ameliyatları her daim daha fazla risk taşımaktadır.

Peki, çeşitli risk gruplarını da saydığımıza göre, bypass ameliyatı nasıl yapılır konusuna gelecek olursak, dilerseniz bu konuya çok da teknik bilgilerle girmeden, basitleştirerek maddeler hâlinde sıralayalım:

  • Bypass ameliyatı çalışan ve durdurulmuş kalpte yapılmaktadır.
  • Ameliyat sırasında vücuttaki kan dolaşımını bir kalp pompası sağlamaktadır.
  • Kalp pompası dolaşımı sağlarken “köprüleme işlemi” yapılır.
  • Bypass ameliyatının mantığı bir yerden alınan damarın, tıkanıklık ve daralma gösteren damar bölgesine nakledilmesiyle uygulanır. Köprüleme işlemi için gerekli olan damar hastanın vücudunun başka bir bölgesinden de alınabilir. Fakat damar kesinlikle hastadan alınmalıdır. Vücuttan olmayan ya da sentetik olan damarlar, bypass ameliyatında kullanılamaz.

Bypass ameliyatı prosedürleri nelerdir?

  • Cerrah elle kalbe şekil verir.
  • Kalp bypass’ı kalp krizi riskini azaltabilir.
  • Doktorlar genellikle tıkanıklığı gidermek için ellerinde çeşitli seçenekler bulunur. Eğer tedavi edilmezse, koroner arter hastalığı kalp krizine ve hatta ölüme neden olabilir.
  • Bu seçenekler işe yaramazsa veya bir birey için uygun değilse, cerrahlar kalp bypass ameliyatı yapmaya karar verebilir. Kalp baypass cerrahisi tıkalı arterlere ve neden oldukları sorunlara karşı en etkili silahlardan biridir.
  • Bu seçenekler işe yaramazsa veya bir birey için uygun değilse, cerrahlar kalp bypass ameliyatı yapmaya karar verebilir. Kalp baypass cerrahisi tıkalı arterlere ve neden oldukları sorunlara karşı en etkili silahlardan biridir.
  • Kalp bypass ameliyatı için tıbbi isim koroner arter bypass greftidir (CABG).

Amerikan Kalp Derneği’ne göre , CABG göğüs, kol ya da bacak kan damarı ayrılması ve blokaj çevresinde bir sapma veya bypass oluşturmak üzere kullanılmasını içerir. Bu, kanın tekrar kalbe ulaşmasını sağlar.

Cerrahlar, tek bir operasyonda birden fazla arteri tedavi edebilir. Çift bypass iki onarım, üçlü baypas üç, dört bypass dört içerir. Beşinci bypass, en karmaşık kalp bypass ameliyatıdır ve kalbi besleyen ana arterlerin beşini de içerir.

Vücudun başka bir bölgesinden kan damarı çıkarmak, damarın geldiği bölgedeki kan akışını büyük ölçüde etkilemeyecektir.

Kalp Damar Cerrahisinde Yeni Bypass Dönemi

Kalp damar cerrahisinde bypass ameliyatları artık çalışan kalpte gerçekleştiriliyor. Bu ameliyat yöntemi hem hasta konforu için oldukça iyi hem de sonrasında oluşabilecek komplikasyonları önler nitelikte. Normalde bypass ameliyatları sırasında kalp durduruluyor, akciğerler söndürülüyor, bu sırada da kalp akciğer pompası denen sisteme bağlanarak operasyon gerçekleştiriliyor. Hem vücut kanının oksijenlenmesi hem de vücuda kalp-akciğer makinesi tarafından pompalanması doğal olmayan bir dolaşım yaratır. Bu durum hem kalpte hem de beyin, akciğer, böbrek gibi organlarda önemli sayılabilecek fonksiyon bozuklukları yaratabilir. Bu fonksiyon kayıpları, sağlam bir hastada önem taşımasa da, özellikle kalp, akciğer, böbrek fonksiyonları ameliyat öncesinde de iyi durumda olmayan hastalarda, önemli ve hayati tehdit yaratan komplikasyonlar oluşturabilmektedir.

Kalp ve damar cerrahisi ameliyatları her geçen gün yeni teknoloji ve tetkikleri kullanarak kendini ve yaptığı ameliyatların başarısını arttırmıştır. Bunun bir örneği de çalışan kalbe bypass ameliyatıdır. Çalışan kalpte bypass yönteminde ise, kalp akciğer pompası kullanılmıyor. Damarın olduğu bölge sabitlenerek bypass ameliyatı gerçekleştiriliyor. Kalp durdurulmadığı için çalışan kalpte bypass’ta emboli riski daha düşük olur ve akciğer, böbrek gibi hayati organlar operasyondan daha az etkilenirler.

Kalbi durdurmadan bypass yöntemi, özellikle kalp gücü zayıflamış yüksek riskli hasta grubu için tercih edilen bir yöntem olarak gündeme girmiştir ve yüksek risk altındaki kalp ameliyatlarında bu yöntemde başarılı sonuçlar alınmıştır. Ancak her durumda çalışan kalbe bypass uygulanamaz. Eğer hastanın aort kapağı, mitral kapağı ya da aort damarına müdahale edilecekse kalp-akciğer pompasının kullanımı gereklidir. Hangi durumda nasıl bir yöntem uygulanacağını doktorunuz karar vermelidir. Kalp damar cerrahisi operasyonları ciddi bir uzmanlık ve tecrübe isteyen operasyonlardır. Yanlış yapılan bir müdahale çeşitli komplikasyonlara yol açabileceği gibi hastayı ölümcül boyutlara da götürebilir.

Bu yüzden sağlığınızı ciddiye alıp, güvendiğiniz bir doktora başvurmalısınız.

Randevu Alın

Hızlı ve Kolayca Randevu Alın

İletişim 0212 291 11 11
ArabicEnglishGermanRussianSpanishTurkish