Archives

drmelihus

Varis Ameliyatı Sonrası Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Varisleri tedavi ettikten sonra ister ameliyat olsun, ister radyofrekans veya lazerle ameliyat olsun hasta genellikle evine yürüyerek gönderilir. Hasta evine taburcu olduğunda bacaklarında sargılar vardır. Hastanın sargıları çoğu zaman yürümesini engelleyici boyutta değildir. Hastada ciddi ağrılar yoktur. Dolayısıyla hasta o gün yürüyebilir, merdiven çıkabilir. Genellikle hastaların 1-2 gün evde istirahat etmelerini, kendilerini çok yormadan yürümelerini öneririz. Hasta ertesi gün yıkanabilir, dışarı çıkabilir ve yarım saatlik küçük yürüyüşler yapabilir. Hastalara verilmiş olan varis çorabı minimum bir hafta kullanmaları önerilir. Varis çorabının süresi gerekirse biraz daha uzatıla bilinir.

 Ameliyattan sonra gerek iyileştirilmiş damarlarımızın gerekse sağlıklı damarlarımızı korumak için yapılması gereken bazı önlemler vardır. Çünkü genetik olarak tekrar varis oluşu gözlenmesi çok olası bir durumdur. Elbette ki bu oluşum süresi çok kısa bir süreçte meydana gelmeyecektir. Ancak istenilen durum yeniden varis oluşmaması olduğu için ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar vardır.

Varis ameliyatı sonrası mutlaka uzman hekiminizin size bir eğitim vermesi gereklidir. Eğitimin ana amacı bacaklardaki baldır kaslarının çalıştırılmasıdır. Yüksek topuklu ayakkabılar, babet ayakkabıların giyilmemesi gerekir. Karın içi basıncınızın arttırıcı kıyafetlerin giyilmemesi, uygun bir diyet programıyla yemek yenilmesi, aşırı sıcaklardan kaçınılması, baldır kaslarının güçlendirilmesi gibi önlemleri doktorunuz size anlatacaktır. Bu şekilde yapılmış olunan tedavinin devamlılığını ve sağlıklı bacaklara sahip olmayı amaçlanır.

Varis çorabı kullanımı ve faydaları nelerdir?

Varis çorabı toplardamar yetersizliklerinde kullanmış olunan bir yardımcı tedavi aracıdır. Tek başına hastayı tedavi etmez. Ancak uygulanan tedaviye destek olması amacıyla ya da hasta şikayetlerini azaltmak amacıyla kullanılır. Varis çorabı, varislerinizin ilerlemesini yavaşlatır. Kan dolaşımını düzenlemeye yardımcı olduğundan, yeni varis oluşumunu engelleyebilmektedir. Özellikle hamilelik ve emzirme dönemlerinde, o süreçte tedavi edilemeyen kadın hastalarımızın şikayetlerini azaltmak ve varislerinin ilerlemesini yavaşlatmak için bu çorabı kullanmasını tavsiye ederiz.  Fakat varis çorabı kullanılırken bazı zorluklar vardır. Bunların başında çorabın giyilmesiyle alakalı sıkıntılar vardır.Doktorunuzun gösterdiği şekilde uygulanarak giyinilmelidir.  

Varis çorabı sıradan sıkıştırıcı bir çorap değildir. Varis çorabı, basıncı aşağıdan yukarıya doğru giderek artan, özellikli bir çoraptır. Gerek istirahat halinde gerekse çalışırken dışarıdan uygulanan bu basınç toplardamarlardaki göllenmeyi ve buna bağlı olarak gelişen ödem ve sızlama gibi şikâyetleri azaltmaya yardımcı olur. Her kişiye özgü uzman doktorunuzun belirlemiş olduğu basınç seviyelerinde, kişinin anotomik yapısına özgü yapılmalıdır. Tanıdık birisine iyi geldi diye başka birinin varis çorabını giymek kesinlikle doğru değildir. Varis çorabının ölçüsünün doğru alınması mühim bir konudur. Bilek kısmının, baldır kısmının, diz altı kısmının, dizle topuk kısmının ve hastanın bacak boyunun ölçülerinin dikkatlice alınıp kişiye özgü varis çorabı yapılması gereklidir. Diğer önemli bir hususta varis çorabının yıkama talimatlarına uyarak sabunla değil sabun köpüğüyle yıkayarak, asarak değil sererek kurutulmalıdır. Bu şekilde varis çorabınızın kullanım süresini de uzatmış olacaksınız. Bir varis çorabının 6 aylık basıncı koruma ömrü olduğunu da unutmamalıyız. Özellikle uygulanan ameliyatsız tedaviler sırasında varis çorabı verilebilmektedir.

Kalp damar hastalıklarının artmasında öne çıkan 10 etmen nedir?

Kalp damar hastalıkları erkeklerde kadınlardan daha çok görülür. Bunun nedeni kadınlarda ki hormonların kolestrol düzeyini azaltıcı etkisidir. Kadınlarda özellikle menopoz döneminden sonra kalp damar hastalıklarının görülme olasılığı daha çok artar. Kalp damar hastalıklarının oluşumunda, genetik etmenlerin yanı sıra bazı sonradan edindiğimiz kötü alışkanlıklarımızda etkilidir.

  1. Yeterince meyve ve sebze tüketmemek. Hazır ve yüksek kalorili besinleri öğünlerimizden çıkartmalıyız.
  2. Birçok hastalığın kaynağı obezite yani aşırı kilo alımı sadece kalp damar hastalığına sebebiyet vermez bazı durumlarda ömrü bile kısaltabilir. Bu yüzden sağlıklı beslenip ideal kilomuzu korumamız gereklidir.
  3. Kötü kolastrol olarak bilinen LDL’nin yüksek olması kalp damar hastalıkları için ciddi risk oluşturur.
  4. Sağlıksız beslenmenin etkisiyle diyabet ve insilün direncinin artması kalp damar hastalıklarına sebebiyet verebilir.
  5. Hareketsiz yaşam, fiziksel aktivitenin azalması kalp damar hastalıklarına adeta davetiye çıkarır.
  6. Hipertansiyon görülmesi. Her üç bireyden birinde görülen hipertansiyon kalp damar hastalıkları için ciddi bir risktir.
  7. Bilimsel gerçekliği olmayan tedaviler kalp damar sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.
  8. Sigara ve alkol tüketimi zamanla sizi birer kalp damar hastası yapabiliyor.
  9. Yaşadığınız yoğun stresslerde sağlığınızı bozabilir. Stressden uzak bir yaşam sürebilmek been sağlığınız için en güzel adımdır.
  10. Genetik faktörler. Aileden kalıtım yoluyla gelen bir kalp damar hastalığınız mevcut olabilir.

Tüm bu etmenler sizi kalp damar hastalıklarına daha yatkın hale getirebilir. Sağlıklı bir yaşam için bazı kötü alışkanlıklarınızdan uzaklaşmanız lazımdır. Unutmayalım ki, Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nun verilerine göre, “kalp damar hastalıkları insanoğlunun bir numaralı ölüm nedeni” demiştir. Bu nedenle, kalp ve damar sağlımızı koruyalım, düzenli doktor kontrollerimizi gerçekleştirelim.

Kalp damar cerrahisi hastalığı aort anevrizması nedir, nasıl teşhis edilir?

Aort damarı kalpten çıkan temiz kanı taşıyan en büyük damardır. Kalple arasında aort denen bir kapak bulunur. İlk dalları kalbi besleyen dallardır. Daha sonra, kol ve beyni besleyen dalları mevcuttur. Aşağı doğru inen aort damarı, göğüs boşluğunun içinde omurganın hemen önünde yer alıp diyaframa geçer. Sonrasında karın bölgesini geçip böbrek damarlarını ve bağırsak damarlarını verdikten sonra bacağa yönelip her iki bacağa yönelip ardından aort biter. Büyük, uzun bir damardır. Çap olarak 2,5-3 cm kalınlığında bir damardır. Alt uçlarına doğruda gederek incelme görülür.

Anevrizma, terimsel olarak genişlemedir. Aort anevrizması, aort damarının genişlemesi anlamındadır. Aort damarının normal çapının iki misli aşmasıdır. Çapı iki misline gelen aort damarı ameliyat sınırlarındadır. Çeşitleri mevcuttur. Aort anevrizması hastalarda hiçbir belirti görülmeksizin meydana gelebilir ya da çapına genişleme oranına ve bulunduğu yere bağlı bazı belirtileri gösterebilir. Nefes darlığına, bel ağrılarına neden olabilir. Genel olarak hastalık hasta tarafından rutin kontrollerde tesadüfi bir şekilde fark edilir. Bu yüzden düzenli rutin kontrollerinizi yaptırmanız oldukça önemlidir.

Hastalığın seyrinde, aort anevrizmasına bağlı yırtıklar oluşabiliyor. Hemen kalpten sonra çıkan ve göğüs boşluğu içinde olan aort yırtılmalarında iki türlü yırtılma mevcuttur. Birincisi, diseksiyon adını verdiğimiz iç kısmının dış kısmından ayrılması, iki tabakanın tamamen ayrılıp, aortun duvarının içine kan girmesi halidir. Bu durum çok ciddi göğüs ve sırt ağrısıyla seyreder. Çoğu zaman, kalp kriziyle karıştırılır. İkincisi karın anevrizmasıdır. Bu durumda ise etraf dokuya kan sızıntısı şeklinde olur. Bel ve karın ağrısıyla kendini gösterir.

Aort anevrizmasında risk grupları arasında, koah hastaları, yüksek tansiyon hastaları, damar sertliği hastaları, kalp kapakçıklarında sorun yaşayan hastalar bulunur. Hastalığı teşhis edebilmek için ekokardiyografi dediğimiz kalbin ultrosonografisi çekilebilir ve tansiyon kontrolü gerçekleştirilir. Her şeyden önemlisi kalp damar cerrahisi hastalıklarında rutin kontroller çok önemlidir. Özellikle risk grubu altındaysanız her altı ayda bir uzman hekime muayene olmanız da fayda vardır.

Varis hastalığı nasıl tedavi edilir?

Varis hastalığını tedavi ederken doktorunuz varisin tipi, boyutu ve yaygınlığına göre uygun bir tedavi yöntemi belirleyecektir. Genel olarak üç tip varis vardır. Deriden çıkıntı yapmayan saç kılı inceliğinde olan kılcal damar olarak adlandırılan varisler, ciltten hafif çıkıntı yapan orta boy varisler ve ciltten bariz bir çıkıntı yapan büyük varislerdir. Varis hastaları, genellikle bacaklarını yukarı doğru kaldırarak daha rahat ederler. Çünkü özellikle kapakçık yetersizliği sebebinde oluşan varislerde, kanın kalbe geri dönüşünü kolaylaştırmak adına bacağı kalp seviyesinin üstüne getirirler böylece bacakta birikmiş olan kanın kalbe geri dönüşümünü kolaylaştırırlar.

Varis hastalarında doktorunuz hastalığı belirleye bilmek için önce ultrasonografi ile damarlarınıza bakar.  Varise sebebiyet verebilecek olan ciltte iki ana damar bulunur ve bu damarların sizin varisinizle ilgili bir ilişkisi var mı bunu belirlemek amacılığıyla ultrasonografiden yararlanırlar. Eğer hastanın ultrasonografiden sonra tespit edilmiş bir kapakçık yetersizliği varsa ve ağrı, şişlik ve yanma gibi şikâyetler kişinin hayat kalitesini bozuyorsa bu durumda ameliyattan fayda görülür. Ameliyat dışında gelişen teknolojiler sayesinde lazerle varis tedavisi de gerçekleştirilmektedir. Lazer enerjisini taşıyan lazer fiberi varisli damarın içine ayak bileğinden bir iğne deliği kadar bir yerden girilerek yerleştirilir. Daha sonra bu fibere lazer enerjisi verilir. Böylece varisli damarın iç yüzeyinin yakılması sağlanır. Damarın iç yüzünü yakan fiber yavaş yavaş dışarıya çekilir ve damarın boylu boyunca yakılması sağlanır. Varisli damarın iç yüzeyinin yanması nedeniyle damar ateşle karşılaşan plastik bir hortum gibi içine doğru yapışarak kapanır. Kapanan damar bacaktaki ana toplardamarların sağlıklı şekilde çalışmasına imkân verir. Damar kaçağını ortadan kaldırdıktan sonra ya da alternatif tedavi yöntemi olarak da köpük tedavisiyle (skleroterapi) yöntemi kullanılır. Skleroterapi varis tedavisinde en sık kullanılan ve en iyi bilinen yöntemlerden birisidir. Halk arasında, “iğne tedavisi” ve son yıllarda popülerleşen ismiyle “köpük tedavisi” olarak da bilinir.

Skleroterapi, basit olarak, varislerin içine onları tahrip eden bazı ilaçların enjekte edilmesidir. Tahrip olan varisler, tıpkı bir yaranın iyileştirilmesi gibi, vücut tarafından gittikçe küçültülürler ve zamanla tamamen ortadan kaybolurlar. Bunun yanı sıra hastaya doktoru varis çorabı önerebilir. Varis çorabı, bilinen çoraplardan farklı olarak bacağı daha yüksek basınçla sarar. Gerek istirahat halinde gerekse çalışırken dışarıdan uygulanan bu basınç toplardamarlardaki göllenmeyi ve buna bağlı olarak gelişen ödem ve sızlama gibi şikâyetleri azaltmaya yardımcı olur. Uzman doktorunuz hangi durumda nasıl bir yöntem izleyeceğini kendi karar verecektir.

Randevu Alın

Hızlı ve Kolayca Randevu Alın

İletişim 0212 291 11 11
ArabicEnglishGermanRussianSpanishTurkish