Varis riskinin artıran birçok neden bulunur. Obezite sebebiyle kilo artışıyla bacaklara fazla yük binmesi ve damarlarda sıkışmalara neden olabilir. Bu durumda varis olma olasılığınızı arttırır. Bunun yanı sıra ailenizde veya akrabalarınız da varis olan kişiler bulunuyorsa genetik olarak bu hastalığa yakalanma riski her zaman vardır. Varis hastalığı mesleki hastalıklar arasında da bulunmaktadır.
Mesleğinizi icra ederken eğer çok fazla ayakta duruyorsanız ya da çok fazla yürüyorsanız varise yakalanma riski taşıyorsunuz. Varis hastalığı, özellikle ilerleyen yaşlarda görülen bir hastalık türüdür. Bunun kaynağı da yavaş yavaş başlayan hareketsizlik ve dokuların kendini yenilemekte zorlanması yada hiç yenilememesi durumlardan kaynaklanır. Örnek vermek gerekirse 50 yaş üzeri insanlardaki özellikle kadınlarda varis türü fark etmeksizin belirirken ince varis, kalın varis görülme riski çok yüksektir.
Ayrıca varis hastalığının kadınlarda görülme olasılığı oldukça çoktur. Kadınlarda kullanılan doğum kontrol haplarından, gebelik sırasında ki semptomlardan ve doğum sonrasından kaynaklı, karşılaşılan varis hastalıkları sayısı oldukça fazladır. Tüm bu sayılan varis hastalıkları sebepleri dışında, kabızlık, ıkınma sonucu kaynaklanan varisler, travma geçiren bireylerde görülen varisler, tümörler ve damar iltihabı, hareketsizlik, aşırı sıcakta kalmak (hamam, sauna gibi) ve aşırı yüksek topuklu ayakkabı giymekte varis hastalığına sebebiyet verebilir.
Varis toplardamarların deri altında genişlemesi sonucu genellikle bacaklarda görülen bir rahatsızlıktır. Başlangıçta damarların genişlemesi sonucu şişliklere sebep olan varis ilerleyen boyutta damar çatlamalarına sebep olabilir. İlk başlarda sadece görüntü rahatsızlığı yaratsa da ileriki yıllarda ağrıya yol açabilir. Venöz yetmezlik gelişirse bacaklarda şişme oluşabilir. Varisli damarda tromboflebit oluşursa bacakta ağrı ve kızarıklığa sebep olur.
Bacakta bulunan toplardamarlar 2 adettir. Bunlardan biri kasların içinde olan ve bacaktaki kirli kanı kalbe taşıyan ana damardır. Bu damarda görülen varise iç varis (deep venous insufficiency) denir. Damarlardaki kanın kalbe geri akışını destekleyen kapakçıkların görevlerini tam olarak yerine getirememesinden kaynaklanan bu rahatsızlıkta derin damarlar pıhtıyla dolar. 2000 yılında tıp literatürüne girmiştir ve o döneme kadar tedavi edilemeyen kronik bir varis hastalığıdır. Derin venöz yetmezlik olarak da bilinen bu durum diğer varislere göre daha tehlikelidir. Tanısı uzman hekimler tarafından damar görüntüleme ve doppler ultrasonografi olarak bilinen yüksek ses dalgalarını kullanan tıbbi bir görüntüleme tekniği ile konmaktadır.
Varis Belirtileri:
Bilekte ödem görülmesi çok sık karşılaşılan bir belirtidir. Bazı hastalarda cilt komplikasyonları görülmektedir. Bu belirtiler bazı hastalarda hafif egzama olarak görülürken bazı hastalarda ciddi ülserleşmeler görülebilmektedir. Ciltte görülen değişimlerden biri de kahverengi lekelerdir. Kasın pompalama mekanizmasında bozulma olması sonucu artan damar basıncının kırmızı kan hücrelerini kılcal damarlardan dışarı itmesi ve burdaki hemoglobinin bozularak hemosiderine dönüşmesi sonucu bu durum görülür. Daha ileri bir evrede lipodermatoskleroz görülür. Ciltte sertleşme olur. Bacağın getr bölgesini etkiler ve bacakta ülserleşmeye sebep olabilir. Ciltte kasılma görülür ve bilek daha dar olur. Bacakta şampanya şişesi görünümü oluşur.
Varis Tedavisi:
İç varis tedavisinin temel amacı kişinin hayatını daha rahat bir şekilde devam ettirmesini sağlamaktır. Hastalığın kesin ve kalıcı tedavisi öncelikle hastalığın nedeninin kesin olarak belirlenmesine bağlıdır. Eğer hastalık yüzeysel toplardamar kapak rahatsızlığından kaynaklı ise bu damarlar ortadan kaldırılarak tedavi edilebilir. Yüzeysel damar rahatsızlığına en çok sebep olan toplardamar safen toplardamardır.
Safen toplar damarın kapakçıkları bozulduğunda kalple ayak bileği arasında bulunan kan bacaklarda ve ayak bileğinde birikir. Biriken kan dokularda hasar oluşturur. Varise benzese de varisten daha ağır bir durum oluşturur. Bu durumda kapakları bozuk olan kanın aşağı doğru gitmesini engelleyen damarın ortadan kaldırılması gerekir. Bu şekilde kan sağlıklı damarlardan yukarı doğru ulaşır ve ayaklarda birikme yapmaz.
İç variste ameliyat yapılsa da yapılmasa da hastaların neredeyse tamamında elastik kompresyon tedavisi uygulanır. Bu tedavide bacaklar varis çorabı gibi dışardan bası sağlayan elastik bandajlarla sarılır ve böylece toplardamar dışardan desteklenir.
Bunun dışında varis hastalığı olan kişiler bacaklarını yükseğe kaldırmalı, oturmak veya düz yatmak yerine yatarken dizlerin hafif kırılarak kalp düzeyine kaldırılması bacaktaki şişliğin azalmasını destekler. Ayakta durmak veya oturmak yerine yürümek ve otururken ayakları hareket ettirmek kanın ayakta birikmesini engeller.